Kayıtlar

Mart, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Çocuklarınız ağladığında sabredin, biz ağladığında şükrediyoruz.

Resim
Bu yazımı instagramda paylaştığımda Efehan 7 aylıktı ve yoğun bakımdaydı. Ozaman Emir ve Yüsra hayattaydı. Şimdi cennetteler. Bugün Efehan 'ın Mr sonucunu öğrendik. Beyin atrofisi ( küçülmesi ) varmış. Zaten beklediğimiz bişeydi. Bugün ayrıca bi kader arkadaşımızın daha çocuğunu kaybettik. Hastane sürecimizde sayısını hatırlamadığım kadar kayıp verdik. İster istemez bağ kuruyoruz onlarda bizim çocuklarımız oluyor. Onlarla sevinip onlarla ağlıyor aile oluyoruz. Hayatta en büyük acı bizimkisi zannediyoruz. Oysa ki herkesin derdi kendine büyük. Oğlumu hepiniz biliyorsunuz bi kere ağladı diye nasıl sevindiğimizi de. Ama Emir i Yüsra yı Hayriye yi Kalben i Ata yı Arda yı Yeliz i  Berra yı TekinEymen i veee daha nicelerini bilmiyorsunuz. 1 yıldır hastanede olup yaşını hastanede kutlayan ailenin yaşadıkları mı? yoksa 12 ayına kadar yürüyen konuşan bir bebeğin aniden nöbetler geçirip bildiği herşeyi unutması mı ? 12 yaşına kadar sağlıklı olup 1 hafta içinde lupus hastalığıyla kaybedi...

Herkesin derdi kendisine ağır. Gerisinin dili lâl , kulağı sağır .

Resim
Doğumumdan bu yana hastane sürecimizle başlayan uyku sorunum bi çözüme ulaşmadı. Her gece sabaha kadar otururum uyumam,uyuyamam. Oğlumu düşünür dururum. Öyle klasik keşfete bakarken "ek gıdaya geçtik bebeğim yemiyor iştahsız, tek çözüm bulamadığım konu çocuğumun yemek seçmesi, yumurta yediremiyorum, yoğurt ağzına sürmüyor ne yapmalıyım" ... gibi saymakla bitmeyecek yorumları okuyunca bi an yutkunamadığımı farkettim. Yutma refleksi olmadığı için tükürüğünden bile moraran bir bebeğim olduğundan ağzına su dahi süremediğim, Midesindeki hortumdan mamasını verdiğimiz için tadını hiç bilmediği mamalarla büyüyen oğlumu düşündüm. Doğmadan aldığım bir kere dahi kullanamadığım kaşıkları özel tabağını düşündüm. Öyle işte Garip... . Bir de geçenlerde oyuncakların evin her bi yanına dağılmış bir fotoğrafının altında "ayyy çıldıraceeeeem" yazısını yazan anneyi gördüğümde böyle olmuştum. Aldığı oyuncakların süs gibi kıpırdamadan durması ve hiç bozulmayan bir çocuk odası ols...